/şiirler
Nevin Metin'in Yorumu ile ;


Pembe Elbiseli Ceset
Pembe elbisesi vardı.
büzgülü askılı, boyu dizlerinde.
Diz boyu yalnızlıklarla dolu benliğinde
kopan fırtınalar denizden eserek lodos olarak ulaştı eteklerine ...
Sardı sarmaladı dört bir yanını..biraz hüzün, biraz endişe, biraz huzur dolu...
Kuvveti eteğini havalandırmaya yetse de ruhundaki kara bulutları dağıtmaya yetmedi.
Pembe giymeyi sevmezdi halbuki,
Sadece aşkın büyüsü sardığında renklenirdi baştan aşağı...
Siyahtan şaşmazdı. İçindeki renkleri gölgeler ardına gizlemeyi tercih eder,
renkli hayallere dalmazdı hiç.
Başını kaldırdı aniden
Göğe baktı,
puslu hava birden kararmış pembe elbisesini gölgelere saklamayı başarmıştı.
En sevdiği yerdi KızKulesi karşısı,
Güneşin batışını en çok buradan izlemeyi severdi çayını yudumlarken,
En güzel aşk sözlerini burada duymuş ,
huzurun naif keyfini ilk kez burada tatmıştı.
Yıllar sonra yine aynı huzuru aramaya mı gelmişti?
Yoksa
İçindeki huzursuzluğa son vermeye mi ?
kestiremiyordu.
Oysa bugün de pembe giymişti
İçindeki gölgelere inat.
Siyahları dağıtmaya gelmişti,
yeniden denemeye...
Olmadı
pembe elbise rüzgarda havalandı
simsiyah ruh gözler önüne serildi.
Bir günde çürümüs cesedi gibi...
Sen'le Ben !
Her baktığımda içimin titrediği sevgili,
sen misin beni böyle Leyla eden,
yoksa gamzelerin mi?
Ne o neden somurttun?
İki küçük çukurdan mı kıskandın beni,
Oysa o çukurlar da senin,
Sen olduğun için onların esiriyim.
Sende olduğu için esirinim.
Hemen sakla onları benden dimi,
hemen doldur yerlerini başka bedenlerle,
başkalarının bedenleriyle ,sözleriyle ...
Peki onlar kalp boşluğunu doldurmaya yetecek mi?
ilk kez var olduğunu hissettiğin anı unutturabilecek mi o sözler?
Ya başka bedenler!
Tek vücut olamadığın bedenlerle mi ruhunu arındıracaksın benden?
Yeni bir vücut mu getireceksin dünyaya, mutsuzluğuna?
Bana bakma sevgili !
Sensiz de senli yaşadım yıllarca...
Mutlu olmaya alışık olmayan içimdeki çocuğu
hayalinle büyüttüm.
Gamzelerini anlattım her gece masallarımda.
"İki küçük çukur" dedim.
Ama dünyanın en derin çukuru,
Öyle ki daldıkça dalıyor insan ,çıkası gelmiyor o çukurdan.
Daldıkça keşfediyor içindeki mercanları,incileri...
Ve hayatın tüm renklerini ,
Sadece aşkı değil kendini keşfediyor insan.
Başkası keşfeder diye ödü koparak daha da dibe yol alıyor,
Dönüşü olmadığını bile bile
akışına bırakıyor sevmeleri.
Seni bu dalışlarda kaybettim sevgili,
Derinlere dalarken ellerimden kayıp gittin.
Dibe ulaştığımda fark ettim yalnızlığı,
Aşkı dibe gömmek için çoktan çukurların ağzını kapattığını,
Ve fark ettim ki ;
Yepyeni bedenlerin minicik elleriyle
hayata tutunmaya çalıştığını...



Elma Şekeri AşK
